Susuz bir hayatta,
Kurak adımlarla bir aşk soldu.
Sonsuz cümlelerde nikotin izleri,
Düşüncelerimin tek sırdaşı oldu.
Usul, usul damarlarıma sızan bir sevda,
Gündüz niyetine görülen rüyalarım,
Hayırsız hayallerimin boşluğunda.
Aşkım ise gizliydi,
Hayatımın son durağı olan gece sayıklamalarında.
Beni kurtarmak ise,
Senin bu sırdaşsızlığının adı.
Ben seni hiç kurtaramamışım,
Çünkü hep saklamışım o anları.
Ruhsuz bir karanlığın ardındaydım
Ve tek derdim seni bulmaktı.
Sense uslanmaz bir çalıkuşuydun,
Tek derdin silmekti bu adamı.
Haykırış ise, benim bu yalnızlığımın adı.
Ben hep haykırmışım yüreğime,
Bitmek bilmeyen yakılası yalnızlığımı.
Değişen pek bir şey yok o günden sonra,
Bana ve hayatıma dair.
Hala sırdaşım nikotin,
Sevdam sayende herkesin bildiği sırrım,
Ve bana kar olarak ta
Bir yığın çıkmaz ve uykusuz gece bıraktın.
Ecelsiz, sefersiz, bir son sanılan
Ve tek parça çıkılan o diyardan.
Aslında bende her çıkanda olduğu gibi
Bin bir umutla çıkmıştım.
Ama umut yerine,
Yarım bir sevdasızlık masalında gözlerimi açtım.
İşte ibret-i alem, tüm dünya
İşte duyun bu kelimeleri.
Herkesin, kazandığı yerde ben kaybettim.
Bir yok oluşla hiç ölmez dediğim bu sevdayı,
Bu cehennem yüreğimde erittim.
Bu asiliğim, hırçınlığım bu sevdanın
Yüreğimin derinlerinde ki gömüsüdür.
Bu pervasızlığım,
Delicesine sevdiğim için bana bu sevdanın ödülüdür.
Ey insanlık duyun, ben sevdamı kaybettim.
Hükümsüzdür.