UNUTMALIYIM SENİ
—Hiçbir şeyimdin birden
Her şeyim oldun,
Her şeyimken yitirdiklerime inatla-
Sarhoş olmalıyım ama
Adam gibi, zil zurna
Hiç bir şey anlamamalı
Hiç bir şeyi hatırlamamalıyım.
Unutmalıyım seni
Gözlerini unutmalıyım önce
—kömür gözlerini-
Beni benden alan
Ve yerine koyan seni,
O siyah denizlere dalıp dalıp gitmemeliyim artık
Yoksa boğulurum
Kolum kanadım sayende kırık…
Sahilsiz, uçsuz bucaksız o deryalara
Hayallere dalmayı ay ışığında
Demek yasakladın artık bana.
Haram demek gözlerin de,
Yitip gitmek gözlerinde…
Unutmalıyım seni,
Gülüşünü sonra
Masum, çocuksu, saf
Yerli yersiz ve sebepsiz çoğu zaman
—her gülümsemen alaymış meğer
Bense enayi, her birini iltifat sanan-.
Elimde cevapsız telefonlar
Aklımda yanıtsız sorular
—teneffüsler yetmedi seni sevmelere
O yüzdendi dersten kaçmalar-.
Zar zor atlatmıştım engebeli yolları
Çok geç çıkmıştım o yollardan, kimsesiz bir düzlüğe
Oturup hesap ettim de sensiz geçen yılları
Bir bu kadar daha nasıl katlanırım sensizliğe?
Unutmalıyım seni
Hayatıma girişini
Seni sevdiğimi
—ki çoğu zaman kendimden bile çok severdim seni
Kendime bencil, sana evcildi bu yürek
Gözümün yaşına bile bakmadı elinin tersi-.
Unutmalıyım seni
Sana yazdığım o gözyaşı kokmayan
Ama tuzlu mektupları,
Sorma sakın “- O mektupları niye almadım” diye
Yollayamadım sevdiğim, işte öyle…
Hayatımdaki en güzel
En vazgeçilmez
Ve üstelik deliler gibi sevdiğim
—ki sanırım seni sevdiğim için deliyim
Veya sevdikten sonra delirdim-
Seni, unutmak zorundayım, öyle mi?
Unutmak;
—ki hatırlamaktan daha zor
Bir kez daha anladım-
Kolay olmayacak, belki de hiç
Sen her ne kadar unutsan da beni
—ki beni unutmak için pek zorlanmamışsındır
Ne de olsa unutulmak için yaratılmışım-
Sarhoş olmak kâfi değilmiş
Seninle konuşurken
Zamanın sınırlı
Kelimelerin yetersiz
Mekânın dar
Ve senin tüm bunlara inatla
Sınırsız güzelliğin…
Bir bulmaca bu aşk
Anahtar harflerinden adın çıkıyor
Adını söyleyince
Bir kez daha ölüyorum,
Çözemedim bulmacayı
Ama adını biliyorum.
Siyah deryalara dalmak haram olsun
—boş ver-
Ne de olsa geçmişim benden
Ne de olsa kapılmışım rüzgârına
Sana köleyim,
Bu son nefesimse, son isteğim şudur senden
İzin ver, öleceksem, gözlerinde öleyim…